top of page

Bir Tasarımcı Hikayesi: Manshen Lo

Manshen Lo: Sessiz ve nötr bir ruh hali elde etmeye çalışıyorum.

Manshen Lo resmederken, sol tarafında büyük pencereli büyük bir masada oturuyor. Onun görüşüne göre Londra belediye meclisi var. En yüksek binanın 17. katında yaşayan herkes balkonlarında asılı bir aynaya sahiptir, şimdi her biri daha sonra Manshen'in gözlerine parlak bir ışık yansıtır ve onu anlık bir şekilde kör eder.

Manshen, Animasyon ve Reklamlar'da sanat yönetmeni olarak çalışıyor.

“Güzel sanatlar ve animasyonun bir arka planından geldim” diyor. “Bu iki ortam farklı düşünme biçimlerini gerektiriyor. Sadece tek bir çerçeve olan kişisel sanat yapıtları yaparken, olayları ve öyküleri metaforik veya anlatısal bir şekilde göstermekten kaçınmaya çalışıyorum.”

Hareketsiz sahnelerdeki karakterlere hikaye yansıtmamak zor. Belki de bu, sanat yapıtlarındaki insanlar, Manshen’in yaşamındaki gerçek insanlardır - her gün karşılaştığı arkadaşlarının ya da insanların gözlemleridir.

“Onlarla her açıdan bir anım var” diyor. “Onlarla canlı bir çizim oturumu yapmak için zamanım olmasa bile, onları tanıdığım gerçek, sahte ve dramatize olmuş figürler yapmaktan ziyade dürüstçe çizmeme izin veriyor.”

Manshen’in çalışmaları sadece başkalarının soruşturması değil, aynı zamanda kendini çiziyor. Ama kendini farklı şekilde tedavi etmiyor. “Ben de bir karakterim” diyor. Yarattığı ortamla, diğer karakterlerin yaptığı gibi, aynı üslup kurallarını izleyerek aynı şekilde etkileşim kuruyor.

Çizdiğim insanlar; tanıdığım gerçek, sahte ve dramatize olmuş figürler yapmaktan ziyade onları dürüstçe çizmeme izin veriyor.
Manshen; “Benim memleketim Karst manzaraları ile ünlüdür - sivri kayalık dağlar, mağaralar ve sarma nehirleri...” diyor ve ekliyor. “Bitkileri, ağaçları ve çiçekleri seviyorum. Uzun orman yürüyüşlerini seviyorum. Her yaprak ve taç yaprağı için minnettarım ve evde ve iş yerimde beni çevreleyen yeşil çömlek bitkileri var. ”

Yapıtlarındaki bitkiler, evindeki bitki değil. Onlar, tanıştığını söylediği ağaçlar ya da bitkiler.. Onları sık sık ziyarete gidiyor. “Onları insanlara benziyorum.”

bottom of page